Aklım yerindeyken, çıkardınız deliye Sanki vakıftınız evliyaya veliye Sayemde gelirdiniz bayramlarda camiye Deli imam derler bana, unutmayın olur mu?
Düğünlerde al bayrak bende olurdu,
Bazı oyunlar sadece benden sorulurdu
“Hazırola” hele helem ile tüfekler atılırdı
Teğmen Durmuş derler unutmayın olur mu?
Düşman girmesin vatanın toprağına taşına Sanma ki bakarlar anaların gözü yaşına Kore’de meydan okudum onca düşmana,
Korali derler bana unutmayın olur mu?
Hepimizin işi saban, ekin, düven, harman Mektubuma okumayı bilenler oldu derman Köye mektep için Sultandan getirdim ferman Molla Mustafa derler bana unutmayın olur mu?
Memlekete hizmet aşkı ile geldim köyüme
Örnek oldum köyümdeki ak çantalı gencime,
Size gösterdiğim, ilgiyi gösteremedim eşime,
Hüsnü Hoca derler bana unutmayın olur mu?
Düğünlere üç gün önceden hazırlanırdım,
Elimde çalparam meydanları dolanırdım,
Rızkım için gurbet ellerde kök çapalardım,
Koruk Hüseyin’i derler bana unutmayın olur mu?
Goca Muhtar da derler köyde benim adıma
Çanakkale’de hizmet ettim vatanıma yurduma
Hep hizmet aşkıyla yandım sokağıma köyüme
Hasan Çavuş derler bana unutmayın olur mu?
Git oturduğun evin bak temel taşına
Elim değmiştir izvene pencerene kapına
Çivileri ritim ile çakardım taban tahtana
Rasıh usta derler bana unutmayın olur mu?
Siz körük nasıl çekilir bilir misiniz?
Ateşin karşısında durmayı dener misiniz?
Kalaylı güğümden bir tas su içer misiniz?
Galaycı Ali’si derler bana unutmayın olur mu?
Kışın kayada yazın yaylada oldum Menik’teki figanda sanki ben yandım Hüseyin’in ölümü ile soldum kurudum, İbiş derler bana unutmayın olur mu?
Hıraoğlu’yum anlattığım geçmişin izleri
Gün gelir sizlerin de tutmaz olur dizleri Vatan namustur sevdasıyla yetiştirdik sizleri Doğduğunuz köyünüzü ve bizleri unutmayın olur mu?